Elimizde feminizm kalmadı, erkek düşmanlığı versek?

Yazar Erkek Magazin

Aylardır diyorum ki, moda olmuş bir “düşünce” akımının sözde savunucuları özde asıl düşmanları, bir akıma en fazla bu kadar zarar verilebilir diyebileceğim derecede ‘fantastik’ şekillerde saldırıyorlar biricik akımlarına.

Feminizm, sonradan farklı zamanlarda her birini bir hayli ilginç buluğum yirmiye yakın alt türe ayrılsa da, köken olarak Aydınlanma Çağı’nda anonim olarak, resmiyette Hollanda’da, doğmuş bir düşünce akımıdır. Özellikle 18. Ve 19.yy da hararetli bir şekilde tartışılmış, ama genellikle savunulmuştur.

feminizm erkek düşmanlığı

Neyse, bunlar tarihi, biz gelelim bugününe. Günümüzde, en büyük düşmanlarını kadınlar içinde bulan, tekdüzeliğe saplanmış, birkaç kaliteli faaliyet dışında tamamen yerinde sayan ve savunucularının ekseriyeti yüzünden zavallılığın içine boynuna kadar batmış durumda.

Evet en büyük düşmanları kadınlar içinde diyorum. Farz edin; bu konuda herhangi bir araştırma yapmamış, feminizmi ve maskulizmi sadece televizyonda tanımış bir erkek çocuğuna feminizmi sordunuz. Aldığınız tepki çok büyük ihtimalle negatif olacaktır zira o çocuk bir temelinde eşitlikçi olan feminizmi, erkek düşmanlığı veya kadın üstünlüğü olarak algılamıştır.

“Haddii canım sende!” diyenleri morartabilecek kadar çok örneğini gördüm, görüyorum.

Peki bu neden böyle?

Şöyle ki; sokaklarda yürüyüşler yapıp, kahveler basıp erkeklere kadın haklarından, kadın özgürlüğünden şusundan busundan söz eden çok koyu, fanatik ve çok saygıdeğer(!) özgürlükçüler, yaptıklarının bir işe yaramıyor olduğunu hala fark edemedi.* İşe yaramıyor dedim, tersine işlediğini diyecektim.

Kızma be ablam, sakin ol da bi’ oku. İstatistiksel verilere göre; Türkiye’de, kadına şiddetin düşüşte olduğu tek yıl aralığı 2010-2011.** Ama Türkiye’deki feminist yapılanmalar, ben kendimi bildim bileli faaliyette. Allah aşkına, bu işte bir sıkıntı yok mu sizce de? Sen taaa Aydınlanma Çağı’nda doğacaksın, seneler içinde besleneceksin, destekleneceksin, devrimler yapacaksın, ama bir gün gelecek ve kısır döngüye takılıp kalacaksın! Adalet mi bu!?

“Ayol son zamanlarda bu adamlara da hiç güven olmuyo canım. Bizde bi’ köşede biriktirip kendimizi garantiye alıyoruz işte.” Tanıdık geldi mi? Son zamanlarda bir kadının diğer bir kadına en çok kurduğu cümlelerden birine aday bu arkadaş. Bana göre bu bir silahlanma faaliyetidir ve aile kurumunun temel taşlarından olan “güven” duygusunun yokluğuna işarettir ki, aslında bir aileyi yıkabilecek kadar güçlüdür.

Ee ne oldu bizim toplumsal dayanışma ve birliğimiz? Ne oldu sizin eşitlikçiliğiniz?*** Ablacım ne olacak peki bu ülkenin refahı?
“Ayh ne alaka canım ülkenin refah şeysiyle?” diye bir cümleyi anımsadım birden. Sorarım, toplumun en temel iki birimi olan erkek ve kadın, biri diğerine sürekli güvenmezken ve ona karşı silahlanırken nasıl sağlıklı bir toplumu oluşturabilir ve bu toplumu birlikte bir işbirliği içerinde daha yüksek refah seviyelerine çıkarabilir?

Peki kardeşim erkeklerin hiç mi suçu yok? Var. Öyle yer vermelerle, yok efendim dairelerden birini eşinin üzerine yapmalarla olmaz bu iş! Ahanda bu yazıda yazıyor bu güvensizlik böyle aşılmaz. Her şeyden önce, sen de kaliteli bir maskulinist olacaksın ve kaliteli feministlerle birlikte çalışacaksın ve buna açık olacaksın. Zira, hümanizm aslında bu sayede bir üst seviyede tekerrür edecektir. Kalın sağlıcakla.

Dipnotun babası;

* “osundan busundan” küçümseme değil, aşırı derecede yüceltme içerir. Anladığından sen sorumlusun.
** Araştırıldı, deneyebilirsin.
*** Eğer para biriktirmeyi finansal eşitlik olarak algılıyorsan, bunu yapmaya erkeğin de hakkı vardır ki sen buna bu durumda sesini çıkaramazsın.

8 Dev ve ölümsüzlüğe oynayan gençten birinden, Onur DEMİR’den….

İlgili Yazılar

Yorum Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.